34,5872$% 0.12
36,3816€% 1.01
43,5545£% 0.47
2.918,13%-2,89
4.955,00%-2,16
฿%
Dolar ve Euro tarihi zirvelerini gördü. Dolar, bugün sabah saatlerinde 23.51 lira seviyesine yükselerek Türk Lirası karşısında yeni tarihi zirvesini gördü. Euro da aynı şekilde 25.73 lira seviyesine çıkarak TL karşısında yeni bir rekora imza attı. Bu durum, döviz piyasalarında dolar ve euro talebinin artmasıyla birlikte Türk Lirası’nın değer kaybetmesiyle açıklanabilir. Dış ticaret dengesindeki sorunlar, yüksek enflasyon ve küresel piyasalardaki belirsizlikler gibi faktörler de döviz kurlarındaki yükselişi desteklemektedir. Türk ekonomisi için döviz kurlarındaki bu yükseliş, ithalat maliyetlerini artırırken, ihracatçılar için rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir. Merkez Bankası’nın döviz piyasalarına müdahaleleri ve alınacak ekonomik önlemler, döviz kurlarının seyrini belirleyici faktörler arasında yer almaktadır. Yatırımcılar ve piyasa analistleri, döviz kurlarındaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve ekonomik tahminlerini buna göre şekillendirmektedirler.
Hafta boyunca döviz kurlarında yaşanan yükseliş, son işlem gününde de devam etti. Düşük hacimli bir piyasada, dolar 23.51 liraya, Euro ise 25.73 liraya kadar yükseldi. Piyasa açılışında ise dolar 23.49 lira seviyesinden, Euro ise 25.40 lira seviyesinden işlem gördü.
Bugün yaşanan yükselişlerle birlikte dolar/TL kuru haftalık bazda yüzde 18 oranında artış gösterdi. Bu durum, döviz piyasalarında Türk Lirası’nın değer kaybetmesi ve döviz kurlarının yükselmesi eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. Dünyada ki gelişmeleri hızlı ve güvenilir şekilde öğrenmek için Profil Haber‘i takip edin.
Yüksek enflasyon, dış ticaret açığı ve ekonomik belirsizlikler gibi faktörler, döviz kurlarındaki yükselişi desteklemektedir. Piyasalardaki düşük likidite ve yatırımcıların temkinli yaklaşımı da kurlardaki hareketliliği etkilemektedir.
Dolar ve Euro’nun Türk Lirası karşısında güçlenmesi, ithalat maliyetlerini artırırken, ihracatçıların rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir. Merkez Bankası’nın müdahaleleri ve alınacak ekonomik önlemler, döviz kurlarının seyrini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır.
Yatırımcılar ve piyasa analistleri, döviz kurlarındaki gelişmeleri yakından takip etmekte ve ekonomik tahminlerini buna göre şekillendirmektedirler. Hafta boyunca yaşanan yükseliş trendi, döviz piyasalarında gelecek günlerdeki volatiliteyi ve belirsizliği artırabileceği gibi, ekonomik kararlar üzerinde de etkili olacaktır.
Piyasa analistleri, seçim sürecinde serbest piyasa ile bankalararası piyasa arasında kur seviyelerinin farklılaştığını ve seçim sonrasında bu makasın kapanmaya başladığını belirtmektedir. Bu nedenle yaşanan kur hareketinin beklentiler dahilinde olduğu ifade edilmektedir.
Yurt içindeki en önemli gelişme, Merkez Bankası Başkanlığı’na Hafize Gaye Erkan’ın atanması olmuştur. Bu atama, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Mehmet Şimşek’in getirilmesinin ardından ortodoks politikalara dönüşün yeni bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.
Bu gelişmeler, ekonomik politikalarda ve piyasalardaki beklentilerde değişikliklere neden olabilir. Yeni atamalar ve politika değişiklikleri, yatırımcılar ve piyasa katılımcıları tarafından yakından takip edilmektedir. Özellikle Merkez Bankası’nın faiz politikaları ve ekonomik istikrarı sağlama çabaları, piyasalarda güvenin oluşması açısından önemli bir rol oynamaktadır.
Analistler, bu yeni dönemde alınacak ekonomik tedbirlerin ve politika adımlarının, döviz kurlarının seyrini ve ekonomik istikrarı etkileyebileceğini belirtmektedirler. Yatırımcılar ve piyasa katılımcıları, bu gelişmeler ışığında riskleri değerlendirerek kararlarını şekillendireceklerdir.
22 HAZİRAN’DA FAİZ ARTIRIMI BEKLENİYOR
Haberlerde yer alan bilgilere göre, Hafize Gaye Erkan’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı olarak atanacağı spekülasyonları ortaya çıktıktan sonra uluslararası bankalar, faiz artırımı beklentilerini dile getirmeye başladı.
ABD’li finans devi JPMorgan, yayımladığı bir bilgi notunda, TCMB’nin 22 Haziran toplantısında politika faizini mevcut yüzde 8.5 seviyesinden yüzde 25 seviyesine yükseltme olasılığının bulunduğunu belirtti. JPMorgan ekonomistleri, bu önemli faiz artırımının ardından daha küçük artışlarla politika faizinin yüzde 30 seviyesine çekilmesinin muhtemel olduğunu bildirdi.
Fransız Societe Generale bankasının ekonomistleri de Mehmet Şimşek’in göreve gelmesinin ardından yayımladıkları bir raporda, politika faizinin 22 Haziran’da 650 baz puanlık bir artışla yüzde 15 seviyesine yükseltilmesini ve ardından temmuz ve ağustos aylarında da 500 baz puanlık yeni artışlar beklendiğini açıkladı.
Bu tahminler, Hafize Gaye Erkan’ın TCMB Başkanı olarak atanmasıyla birlikte ekonomik politikaların daha sıkı bir duruşa geçeceği beklentisini yansıtmaktadır. Yatırımcılar ve piyasa katılımcıları, faiz politikalarındaki değişiklikleri yakından takip ederek, bu beklentilere göre yatırım kararları alacaklardır. Ancak, atama henüz resmi olarak gerçekleşmediğinden, bu tahminlerin kesinlikle gerçekleşeceğine dair bir garanti bulunmamaktadır. Piyasalar, atamanın tamamlanması ve yeni politika adımlarının açıklanmasıyla birlikte daha net bir yönelim görecektir.
DÜNYANIN GÖZÜ FED’DE
Uluslararası piyasalarda, Federal Reserve (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) gelecek haftaki faiz kararları büyük bir beklentiyle beklenmektedir.
CME FedWatch Tool’a göre, piyasa bugün itibarıyla Fed’in faizleri sabit bırakma olasılığına %73.6 ihtimal vermektedir. 25 baz puanlık bir faiz artırımına ise %26.4 olasılık atfedilmektedir. Eğer piyasa beklentisi gerçekleşirse, Fed 10 toplantının ardından faiz artırımlarına ara vermiş olacaktır.
ECB’nin ise 25 baz puanlık bir faiz artırımına gitmesi neredeyse kesin gözüyle bakılmaktadır.
Bu faiz kararları, küresel piyasalar açısından büyük bir öneme sahiptir. Yatırımcılar, merkez bankalarının kararlarına göre pozisyonlarını şekillendirmekte ve risklerini yönetmektedir. Bu nedenle, piyasa oyuncuları ve ekonomistler, faiz kararlarının açıklanmasını yakından takip etmekte ve bunların gelecekteki ekonomik gelişmelere olan etkisini değerlendirmektedir.
Ancak, bu tahminler piyasa beklentilerine dayanmaktadır ve gerçekleşme garantisi bulunmamaktadır. Merkez bankaları, ekonomik veriler ve piyasa koşullarıyla uyumlu olarak kararlarını vermektedir. Dolayısıyla, faiz kararlarının kesinlikle gerçekleşeceğine dair bir kesinlik olmadığını unutmamak önemlidir. Piyasalar, ilgili merkez bankalarının açıklamalarını ve kararlarını dikkatlice takip ederek, gelecekteki ekonomik süreçlere yönelik yol haritalarını belirlemeye çalışacaklardır.
Kaynak : https://erisimhaber.com/
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.